Dijital dönüşümün konuşulmadığı, teknoloji yatırımlarının “lüks” görüldüğü bir dönemdi. Bir şirkette Bilgi İşlem Yöneticisi olarak görev alıyordum. (Evet o dönemler departmanın ismi Bilgi Teknolojileri değil, Bilgi İşlem’di) Şirketin teknoloji altyapısı oldukça ilkel, dağınık ve bireysel kullanım odaklıydı.
-Ev tipi modemler,
-Standart masaüstü bilgisayarların sunucu gibi kullanılması,
-Kullanıcı bazlı yazılım kurulumları,
-Merkezi olmayan kontrol yapıları,
-Lisanssız uygulamalar,
-Yedekleme sisteminin tamamen eksik olması…
Kritik operasyonların, bu kadar zayıf ve sürdürülemez bir altyapı üzerinde yürütülmesi büyük bir riskti.
İşte bu ortamda, önce “durumu görmek” sonra da aynı dilde aktarmak gerekiyordu.
Aslında eksik olan sadece cihazlar, yazılımlar ya da sistemler değildi… En kritik eksiklik: kurumsal bakış açısıydı.
Teknolojinin şirketin sürdürülebilirliği ve verimliliği için bir yatırım değil, sadece “gider kalemi” olarak görülmesi tüm sürecin üzerine gölge düşürüyordu.
Ama teknik olarak da ciddi riskler vardı.
-Ağ üzerinde hiçbir güvenlik katmanı yoktu.
-Veri trafiği kontrolsüzdü, dışarıya açık birçok zafiyet vardı.
-Kullanıcıların yetkileri standartlanmamıştı; herkes her şeye erişebiliyordu.
-Kritik veriler lokal makinelerde saklanıyor, merkezi bir yedekleme politikası yoktu.
-Lisanssız yazılımlar, yasal ve operasyonel riskleri tetikliyordu.
İşte bu ortamda, yalnızca sistem kurmak değil; farkındalık oluşturmak, ikna etmek ve kültürü dönüştürmek gerekiyordu.
Ve bu yolculuk, daha ilk adımda beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı…
Göreve başlar başlamaz kapsamlı bir teknoloji teknik altyapı analizi yaptım. Kritik noktalar tespit edildi. Ancak içlerinden biri, kurumsal güvenliğin temeli olan bir eksiklikti: Firewall yoktu. Ne merkez ofiste ne de dış bağlantılarda herhangi bir güvenlik duvarı çözümü bulunmuyordu.
Günler süren araştırma, ürün karşılaştırmaları ve risk analizleri sonucunda yönetim kurulu başkanından bir sunum randevusu aldım.
Hazırlığımı yaptım, sunumumu yaptım…
Olası riskleri, tehditleri, veri güvenliği kayıplarını, network yönetimindeki zaafları tek tek ortaya koydum.
Başkan dikkatle dinledi.
Ve sonra tek bir cümle kurdu:
“Bunlar angarya işler ya.”
🧠 O gün şunu öğrendim:
Bir teknolojiyi anlatmak kadar, değerini anlatmak da bir liderlik becerisi.
Sunduğun çözüm, dinleyenin stratejik zihninde bir karşılık bulmuyorsa; teknik doğruluk bile ikna için yeterli olmuyor.
Ve en önemlisi: Her “hayır”, kişisel değil, kurumsal bilinç farkının bir yansımasıdır.
Bugün geldiğimiz noktada, firewall sistemleri en temel güvenlik bileşeni olarak tartışılmıyor bile — çünkü birçoğu varsayılan gereklilik haline geldi.
Ama o dönem… anlatması bile bir mücadeleydi.
#CIO #IT #SiberGüvenlik #Firewall #DijitalDönüşüm #Liderlik #TeknolojiYatırımı #GerçekDeneyim #ProfesyonelHikaye #Fortinet #FortinetFortigate #PaloAlto #CheckPoint #Juniper #WatchGuard #Cisco #Sophos #Sonicwall #ForcePoint #Barracuda #PfSense #ZyxelZywall

İlk yorumu siz yapın!